Malatya NetHaber gazetesi yedinci yaşına bastı. Malatya basınında farklı bir ses olmaya çalışan gazetemizin yedinci yaşını ben de yürekten kutluyorum. Bu zamanda basın yayım faaliyeti içerisinde bulunmak kolay değil. Önünüze gelen bu gazeteyi ben diğer önünüze hazır gelenlerden herhangi birine, örneğin yöresel bir yemeğe benzetiyorum. Analıkızlı gibi. Siz gelen yemeği afiyetle mideye indirirken yemeği yapan insan da emeklerinin karşılığını almış olmanın hazzını yaşıyor; bunu bir de ona sormak lazım. Hamurunu yoğurmasından içini hazırlamasına kadar verdiği emekleri ve bu emeği çekerken neler düşündüğünü anlatacaktır size. Bu yemeği beğenecek miydiniz acaba? Gazetecilik de böyle bir şey. Sizin önünüze gelen bu sekiz sayfalık gazete benzeri bir telaşın ve emeğin ürünü; tek bir farkla. O yemeği her gün yemediğiniz için o aşçı bu stresi her gün çekmiyor fakat gazete çalışanları için durmak, dinlenmek diye bir şey söz konusu değil.
Gazetecilik belki ilerleyen teknolojinin desteğiyle daha da kolaylaşıyor gün geçtikçe fakat yine aynı teknolojinin kurbanı da oluyor. İnternet gazeteciliği gazetelerin pabucunu dama atıyor. Üniversitede okurken sabah namazlarını camide kılmaya gayret ederdim. Cami çıkışı Üsküdar iskelesine doğru iner, tezgâhlarda satılan gazetelerden bir tane alırdım. Sıcak ekmeğin kokusunu içime çeker gibi matbaadan çıkalı çok olmamış o gazetenin kokusunu içime çekerdim. Şimdi her türlü haber çıktığı anda internete düştüğü için gazete satın almaya gerek duymuyor insanlar. Nasıl olsa olay olduktan birkaç dakika sonra haberler internete düşecek ve para verip satın aldığınız o gazete belki de gün başlamadan eskimiş olacak. Yerel gazeteler için durum daha da vahim. Bütün haberlere internetten ulaşabiliyorken neden gazete alsın ki insanlar? Bir kültürü devam ettirmek için diyorum. Sabah işyerini açan esnaf gazetesi ile karşılaşsın, internetin karmaşık yollarına düşmeden bir önceki gün olup bitenlere göz atsın ve ardından işine başlasın diye var gazete. Bir iki tane köşe yazarının yazısını okumak, belki de kesip biriktirmek için var. Bir parka, bahçeye giderken, boş bir zamanı değerlendirirken eline alıp okumak için var. Başka bir göz aynı hadiseye nasıl bakıyor, hangilerini önemsiyor manşete atıyor, hangilerini arka sayfalara atıyor diye görmek için var. Fazla zengin olmayan soframızın altına serip bir yandan peyniri zeytini yerken bir yandan gözümüzden kaçmış haberleri okumamız için var. Gazete herkesi esir alan bu teknoloji selinin karşısında bir duruş göstermek için var.
NetHaber gazetesi yedinci yılında bu duruşu göstermeye devam ediyor sizlerin de desteğiyle. Eksiği, gediği, yanlışı çok tabi ki hepimizin olduğu gibi. Maddi şartların elverişliğini düşünmek zorunda olduğu için kalitesini çok yükseklere çıkaramıyor. Çıkarsa iflas edecek çünkü. Haberleri ajanslardan aldığı için çok farklı bir şey okuyamıyorsunuz. Fakat kimseye eyvallah etmeden, kimsenin ekmeğine yağ sürmeyi amaçlamadan haberleri doğru ve tarafsız olarak vermeye çalışıyor. Sürç-i lisan etmiyorsam eğer ben de bu kadar yıldır hadiseleri farklı bir bakış açısıyla yorumlamaya; NetHaber’i farklı kılan enstantanelerden biri olmaya çalışıyorum. Bir şekilde beğeninizi kazanmak, kubbede yankılanan bir hoş sada olmak amacımız, başka bir şey değil.
Gazetemizin yeni yaşını kutluyor, nice yıllara diyorum.
Not: Ben bu yazıyı hazırlarken Malatya Milletvekilimiz Sayın Veli Ağbaba ziyaret etti gazetemizi. Yeni yaşımızı kutladı. Kendisine de gazetemiz adına teşekkür ediyorum.
