ne var ki dünyada

insan ve eşya yalnızca

Amerika [Franz Kafka]

  • Batı Edebiyatı
  • Çek
  • Dünya Edebiyatı
  • EDEBİYAT
  • KİTAPLAR

Pinokyo’ya babası para verir bir şeyler alması için. Sonra yolda rastladığı birileri elinden parayı düzenbazlıkla alırlar. Pinokyo’yu, parayı gömerse para ağacı olacağına inandırırlar. Pinokyo zavallım, ne kadar saf, masum. Daha yeni odunluktan çıkmış kukla olmuş. Asıl amacı insan olmak. Karl da öyle. Karl Rossman (böyle yazılmıyor ama doğru harf klavyemde yok) Amerika’yı hiç görmemiş Kafka’nın Amerika’ya giden kahramanıdır. Gemide uzun süre seyahat eder. Ateşçi’nin savunuculuğunu yaparken dayısıyla tanışır. Ateşçi’nin hikâyesi oldukça uzun ve gerçek dışı. Zaman zaman anlatı, kâbusa dönüşüyor. Karl’a ancak rüyalarda rastlanabilecek bir şekilde rastlayan ve Amerikan rüyasının yıldızlarından olan amca ona sahip çıkar, evine alır fakat kısa süreli bir moladır bu, kâbusa verilen. Sonrasında zavallım Karl yine yollarda. Kötü insanlarla, ayaktakımıyla yolculuk eder. Eline vurup ekmeğini alırlar. Bunların hepsi olurken siz okuyucu olarak ıstırap içindesinizdir. Kitaba atlayıp olaylara müdahale etmek istersiniz ya da kötü rüyalarda hep olduğu gibi, gidişi çevirmek istersiniz ama maalesef.


Kafka’nın bakış açısı farklı. Değişik kelimeler var ama ben Kafkavari tercih ediyorum. Kafka romanlarında sakızın yapıştığı ayakkabı ile kilometrelerce yürüme hissiyatı var. Sonu gelmeyecekmiş hissiyatı var. Biraz abartı var. (Çok abartı var)

Kitabın bölümleri:
1- Ateşçi
2- Dayı
3- New York dışınnda bir çiftlik evi
4- Ramses’e giden yol
5- Otel Occidental
6- Robinson olayı
7- Bir sığınak
8- Oklahoma Açıkhava tiyatrosu


Bu 8 bölüme ek olarak yazarın kitaptan çıkardığı iki bölüm var. Kafka’nın bu ilk romanı aslında yarım kalmış. Kitabın sonuna doğru, ayaktakımı ile bir arada kalırken Karl, bir bakıyorsunuz Oklahama Açıkahava Tiyatrosu’na geçiyor. Arada kopukluk var. Son bölümden sonra da devam edecekmiş gibi bir his var lakin devam etmiyor. Otel Occidental bölümündeki asansör tasvirlerinden çiftlik evindeki odalara kadar harika bir anlatımı var yazarın. Bir yandan insanı içine çekerken diğer yandan kovalayan bir şey var Amerika’da da Kafka’da da.


Benim elimde Ayça Sabuncuoğlu’nun çevirisini yaptığı Can Yayınları’nın baskısı var. Fotoğrafı sevgili dostum Muammer Baki çekti, o da İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yapılan basımı çekmiş. Eminim bu baskı da güzeldir.

amerika Ayça Sabuncuoğlu can yayınları Franz Kafka Kafka klasik roman
mehmetEkim 16, 2018

Post navigation

Değişime Direnmek → ← Dünyayı Değiştirmek

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Posts

Üzümün Kardeşliği [John Fante]

Sabah üstü düşünüyorum, annesi için ağlayan ihtiyar adamın hikayesi hangi kitaptaydı diye. John Fante, Üzümün Kardeşliği romanında geçiyordu. Romandaki anlatıcının seksenlik babası her gece annesini sayıklayarak uyuyor. İşin ilginç tarafı […]

Kör Nişancı [Kurt Vonnegut]

Kurt Vonnegut’un izini sürmeye yeni başladım. Yazarla  tanışıklığım biraz daha eski. Ne zaman ki Allah Senden Razı Olsun Bay Rosewater’i okudum, izini sürecek birini bulmuş oldum böylelikle. Şimdi Vonnegut izi […]

Türk Töresi [Ziya Gökalp]

Türk Töresi, Orta Asya’da yaşamış olan atalarımızın inanışlarıyla ilgili çeşitli bilgiler içeriyor. Eski Türklerin dinleri, inanışları, kutsal objeleri, destanları, yaşayışlarıyla ilgili çeşitli kaynaklardan alınmış bilgiler Ziya Gökalp tarafından tasnif edilerek […]

Hüznün Fiziği [Georgi Gospodinov]

Hüznün Fiziği, pek de roman gibi değil. Arka kapağındaki “labirent roman” ibaresinden anlamam gerekiyordu. Anlatıcının herhangi bir şey anlatmadan her şeyi anlattığı türün adı “labirent roman” mı acaba? Olabilir. Burada […]

Son Yazılar

  • Üzümün Kardeşliği [John Fante]
  • Kör Nişancı [Kurt Vonnegut]
  • Türk Töresi [Ziya Gökalp]
  • Hüznün Fiziği [Georgi Gospodinov]
  • Meşhedi ile Devrialem [Ercüment Ekrem Talu]

Son Yorumlar

  • Türkiye’nin Yakın Tarihi [İlber Ortaylı] için mehmet
  • Türkiye’nin Yakın Tarihi [İlber Ortaylı] için Ramazan A.
  • Telefonla Konuşma Adabı için M. Ufuk Mistepe
  • Fidel Castro’nun Ardından için A.Yusuf Aydın
  • Yaya Geçidi Selfie’si için Gökçen

Kategoriler

Son Yazılar

  • Üzümün Kardeşliği [John Fante]
  • Kör Nişancı [Kurt Vonnegut]
  • Türk Töresi [Ziya Gökalp]
  • Hüznün Fiziği [Georgi Gospodinov]
  • Meşhedi ile Devrialem [Ercüment Ekrem Talu]

Üzümün Kardeşliği [John Fante]

Sabah üstü düşünüyorum, annesi için ağlayan ihtiyar adamın hikayesi hangi kitaptaydı diye. John Fante, Üzümün Kardeşliği romanında geçiyordu. Romandaki anlatıcının seksenlik babası her gece annesini sayıklayarak uyuyor. İşin ilginç tarafı […]

Kör Nişancı [Kurt Vonnegut]

Kurt Vonnegut’un izini sürmeye yeni başladım. Yazarla  tanışıklığım biraz daha eski. Ne zaman ki Allah Senden Razı Olsun Bay Rosewater’i okudum, izini sürecek birini bulmuş oldum böylelikle. Şimdi Vonnegut izi […]

Türk Töresi [Ziya Gökalp]

Türk Töresi, Orta Asya’da yaşamış olan atalarımızın inanışlarıyla ilgili çeşitli bilgiler içeriyor. Eski Türklerin dinleri, inanışları, kutsal objeleri, destanları, yaşayışlarıyla ilgili çeşitli kaynaklardan alınmış bilgiler Ziya Gökalp tarafından tasnif edilerek […]

Hüznün Fiziği [Georgi Gospodinov]

Hüznün Fiziği, pek de roman gibi değil. Arka kapağındaki “labirent roman” ibaresinden anlamam gerekiyordu. Anlatıcının herhangi bir şey anlatmadan her şeyi anlattığı türün adı “labirent roman” mı acaba? Olabilir. Burada […]

|