Ay: Temmuz 2008

26
Tem
2008
Posted in Düşünceler

İşe Un Sermek

Önce toprak uyanıyor. Sonra çekirgeler, karıncalar, kuşlar. Sonra yavaş yavaş ayağa kalkıyor bütün mevcudat. Her güneş doğuşunda yeniden kuruluyor dünya. İnsanlar gözlerini açıyorlar bir bir. Sonra da işlerine bakıyorlar. İnsan kadar çeşitli insanın uğraştığı işler. Kimi daireye koşuyor kimi tarlaya, kimi dükkânını açıyor kimi tablasını….

24
Tem
2008
Posted in Düşünceler

Gafil Gezme Şaşkın

Samanyolu galaksisinde bir tane güneş sistemi varmış. Güneş sisteminde bir dünya. Dünyada da dünya dolusu gafil. Makro âlemle mikro âlem arasında gidip gidip geliyoruz. Muntazam işleyişin orta yerine bıçak gibi saplanmış insan evladı. Kıymet bilmez, şükür bilmez, gaflet uykusundan uyanmaz. Kod adı insan. Gafillik insanın…

22
Tem
2008
Posted in Düşünceler

Korku

Şehirler korkuyla kuruldu. Korkuyla attık binaların temellerini. Korkuyla çıktık katları semayı delercesine. Korkuyla bir araya geldi insanlar. Mağaralara sığınmamız korkudandır. Sonra tarlaya ektiğimiz buğday. Sonra etrafımıza çevirdiğimiz çitler. Sonrasında surlar. Etrafımıza ördüğümüz surların her bir taşını korkuyla koyduk. Kaleler inşa ettik. Yüzbinlerce, milyonlarca kaleler. Yüreklerimizin…

21
Tem
2008
Posted in Düşünceler

Memurluk Sultanlıktır

Beni bu güzel havalar mahvetti, Böyle havada istifa ettim Evkaftaki memuriyetimden diyor şair. Bizler de içimizden tuhafsıyoruz Orhan Veli’yi. Hangi devirde olursa olsun, hiç memuriyet bırakılır mı? En güvenilir işveren, en hoşgörülü işveren, en bonkör işveren. Hiç bırakılır da şairlik yapılır mı diyoruz. Devlette memur…

17
Tem
2008
Posted in Düşünceler

Müthiş Şeyler Dükkanı

Yine müthiş şeyler yapacakken insanlar tarafından durduruluyorum. Kafalarını kopara kopara karıncaların arasına dalmışken birisi gelip haşere ilacıyla her birini etkisiz hale getiriyor. Ben de yaratıcı düşünce düşmanlarına düşman kesilip bir kenarda oturuyorum. Küstüm işte ama fark edenim yok. Belki de bir karınca olup karıncaları karınca…

16
Tem
2008
Posted in Düşünceler

İnançsızlık

Dünyayı inançsızlık mahvediyor. İnanç olmadığında madde daha da bir maddeleşiyor. Betonlar beton, taşlar taş oluyor. Atomlardan ve moleküllerden oluşuyor her şey. Manevi değerler anlamını yitiriyor, ardına düşülmesi gereken hedefler yiyecekler, giyecekler ve diğer çok atomlu nesneler oluyor. Kendimizi inançsızlığın kollarına attığımız zaman bundan daha makul…

01
Tem
2008
Posted in Düşünceler

Vahşi Yaşama Güdüsü

İnsanı mağaralarda yaşamış, mağara duvarlarına dinozor resmi yapmış, avcılıkla geçinmiş, sonra toplayıcılığa başlamış, sonra su kenarlarına evler yapmış, ihtiyaçlarını çeşitlendirmeye ve gidermeye devam etmiş bir varlık olarak düşündüğümüzde her davranışı normal geliyor artık. Vahşi bir hayatı devam ettirme güdüsü ve kurallar bütünü.Zamanla kendi kurallarını oluşturmuş…